İş Bankası ve İTÜ’den deprem araştırma merkezi
Türkiye İş Bankası’nın desteğiyle İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) bünyesinde Marmara Aktif Arıza Tehlike ve Risk Uygulama ve Araştırma Merkezi (MATAM) kuruldu.
Merkezinde; Başta Marmara Bölgesi olmak üzere ülkemizde aktif fayların oluşturduğu tehlike ve risklere ilişkin dinamik, sayısal, interaktif tehlike ve risk haritalama teknikleri geliştirilecektir. Aynı zamanda bina bazlı ivme haritaları oluşturularak deprem senaryoları hazırlanacak ve bu senaryolarla kentsel dönüşüm, endüstriyel planlama ve afete hazırlık altyapısına yönelik veriler üretilecek.
Türkiye İş Bankası’nın desteğiyle, ülkemizde özellikle Marmara Bölgesi’nde aktif fayların oluşturduğu tehlike ve riskler hakkında bilgi üretmek ve detaylı bilimsel çalışmalar yapmak üzere İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) bünyesinde bir merkez kuruldu.
İTÜ Türkiye İş Bankası Marmara Aktif Arıza Tehlike ve Risk Uygulama ve Araştırma Merkezi, İTÜ Ayazağa Kampüsü’nde gerçekleştirildi ve İş Bankası Genel Müdürü Hakan Ortan, İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu ve görev alacak akademisyenlerin katıldığı toplantıda tanıtıldı. merkezinde.
Pek çok disiplinin koordineli çalışacağı MATAM’da jeoloji mühendisliği, jeokimya-jeodinamik, jeodezi ve fotogrametri, elektronik haberleşme, şehir ve bölge planlama, hidrojeoloji mühendisliği gibi depremle yakından ilgili bilimsel konularda uzman akademisyenler yer alıyor. inşaat mühendisliği çalışacak.
Aran: “Afetlerde can kaybını önlemenin yolu bilimden geçer.”
İş Bankası Genel Müdürü Hakan Ortan, toplantıda yaptığı konuşmada, geçen yıl 6 Şubat’ta yaşanan büyük deprem felaketinin ardından benzer bir felaket yaşanması durumunda can kayıplarının önlenebileceği inancıyla bu iş birliğini hayata geçirdiklerini belirterek, şunları kaydetti: bunu başarmanın yolunun bilimden geçtiğine ve bu nedenle böyle bir işbirliğinin sağlanabileceğine inanıyordu. Merkezin kurulmasına büyük önem verdiklerini belirtti.
İTÜ’nün 250’nci yıl dönümüne denk gelen 2023 yılında Banka yönetim kurulunun Merkeze destek verme kararını açıklamaktan büyük mutluluk duyduklarını belirten Ortan, MATAM’ın aynı zamanda üniversite, kamu ve özel şube iş birliğinin de en güzel örneklerinden biri olduğunu söyledi. . dedi ki.
Hakan Ortan, ülkemizde aktif fay sınırlarına ilişkin mevcut verilerin toplanması, olmayan verilerin üretilmesi, bu bilgilerin modern şartlarda saklanması ve bilimsel araştırma yapmak isteyen tüm akademisyenlerle paylaşılıp işlenmesi konusunu çok değerli bulduklarını ifade etti. “Yapay zekanın gücünden yararlanmak için vazgeçilmez bir veridir. Bu verilerin sağlanması ve ülkemizdeki bu eksikliğin giderilmesi gerekiyor. Toplumumuz için, özellikle binalarımızdaki risklerin tespitine yönelik hızlı ve tahribatsız değerlendirme yöntemlerinin bulunması, yeni güçlendirme yöntemlerinin ortaya çıkarılması ve bu merkezdeki kazanımların her yaş ve eğitim grubuna yönelik Türkiye’ye yayılması; “Çocuklarda, gençlerde ve yetişkinlerde farkındalık yaratmayı ve farkındalık yaratmayı en değerli kazanımlar olarak görüyorum” dedi.
Prof. Dr. Koyuncu: “Deprem araştırmalarındaki bilgi düzeyi çok daha üst seviyelere çıkacak.”
İTÜ Rektörü Prof. Bu alanda çalışan akademisyenlerimiz aynı zamanda öncü çalışmalarıyla ülkemize büyük katkı sağlayacaklardır. Böyle güzel iş birliği protokollerinin sayısının her geçen gün artmasını diliyorum. Biz de İTÜ olarak bunun gerçekleşmesi için elimizden geleni yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz” dedi.
Prof. Dr. Yaltırak: “MATAM Türkiye’nin ‘Apollo’ projesi olacak.”
Prof. MATAM’ın proje yöneticisidir. Dr. Cenk Yaltırak konuşmasında şu cümlelere yer verdi: “Bu alanda üreteceğimiz dijital haritalar ve modellemeler sayesinde; Deprem potansiyeli olan bir fayın herhangi bir lokasyonda ne büyüklükte deprem üreteceğini, buradan çıkan deprem dalgalarının tabanı nasıl etkileyeceğini ortaya koyarak temel-bina ilişkisinin nasıl kurulacağı konusunda yeni ve dinamik veriler elde etme fırsatı bulacağız, ve üsteki olayların binaları nasıl etkileyeceği. MATAM’ı ‘Apollo’ projesine benzetiyorum. Eldeki veriler ve en güncel teknolojiyle fark yaratacak multidisipliner araştırmalar yürütmeyi hedefliyoruz” dedi.
12 akademisyenle yola çıktık
Merkezde ilk aşamada jeoloji mühendisliği, jeodezi ve fotogrametri, elektronik haberleşme, şehir ve bölge planlama, inşaat mühendisliği ve hidrojeoloji mühendisliği gibi farklı uzmanlık alanlarından 12 kişilik bir akademik ekip görev yapacak. Ekipte Prof. Yaltırak’ın yanı sıra Prof. Dr. Serdar Akyüz, Prof. Dr. Gürsel Sunal, Prof. Dr. Nebiye Musaoğlu, Prof. Dr. Himmet Karaman, Prof. Dr. Şule Öğüdücü, Prof. Dr. Seda Kundak, Doç. . Dr. Beyza Taşkın, Doç. Dr. Orkan Özcan, Doç. Dr. Cengiz Zabcı, Dr. Ahmet Akoğlu, Dr. Gülsen Uçarkuş ve Dr. Ufuk Tari yer alıyor.
MATAM Hakkında
İstanbul Teknik Üniversitesi Türkiye İş Bankası Marmara Aktif Arıza Tehlike ve Risk Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (MATAM) amaçları şunlardır:
- Özellikle Marmara Bölgesi’nde aktif fayların oluşturduğu tehlike ve riski yüksek başarı ile ortaya koymak. Dinamik, sayısal, etkileşimli tehlike ve risk haritalama teknikleri geliştirmekVe Aktif arızalara ilişkin son kullanıcılara yüksek hassasiyetli tehlike ve risk verileri üretmek amacıyla ileri araştırmalar yapmak, yeni sistemler ve projeler geliştirmek.
- Marmara Bölgesindeki aktif fayların yüksek çözünürlüklü ve üç boyutlu fay haritalarının hazırlanması Dijital arazi modelleri ve çok ışınlı batimetri bilgilerinin toplanması, mevcut veritabanlarının değerlendirilmesi ve eksik alanlarda yeni sismik araştırmalar yapılması, bunların bir araya getirilmesi ve kara deniz kabartmaları ile üretilen üç boyutlu haritalarda sismik verilerin santimetre hassasiyetinde ve hassasiyetle değerlendirilmesi. 30 cm’lik yerel hassasiyet. Jeodezi ve paleosismoloji çalışmaları ile fay haritası üzerinde tekrarlanma periyotlarını hesaplamak, son depremden günümüze kadar olan aralıkları belirlemek ve söz konusu aktif fay segmentlerinde meydana gelecek depremlerin büyüklüklerini belirlemektir.
- Karada ve denizde toplanacak yaşlandırma numuneleri ve karotlar için Jeokronoloji laboratuvarının oluşturulması ve buradan elde edilen bilgilerin özel arşiv veri bankasında saklanmasıve ülkedeki tüm paleosismoloji çalışmalarının ortak çalışmalarla desteklenmesi.
- Oluşturulan aktif fay haritalarını ve farklı zayıflama oranları için hesaplanan deprem büyüklüklerini kullandık. Maksimum yer ivmesi, maksimum yer hızı, spektral ivme ve spektral yer değiştirme haritalarının yüksek hassasiyetle (bina bazında) üretilmesini sağlamak,bu haritalarla Afetlere yönelik deprem senaryoları üretmek ve bu senaryolarla kentsel dönüşüm, endüstriyel planlama ve afete hazırlık altyapısı için kamuoyuna ve son kullanıcılara bilgi üretmek.
- Bölgesel olarak aktif fayları sürekli izleyen ve birbiriyle haberleşen bir ağ olan Marmara Bölgesi’nde spektral ivme haritalarını mükemmelleştirmek için deniz ve karada özel ağlar geliştirmek. veri toplama merkeziyaratmak.
- Güçlü bir üniversite-kamu-Ar-Ge merkezi işbirliği ekosistemi yaratarak yüksek teknoloji ölçüm sistemleri(güçlü yer hareketi ölçüm cihazları, deniz tabanı sismik ölçüm sistemleri, kişisel cep telefonları ile ivme verilerinin toplanmasına yönelik uygulamalar) gelişimine katkıda bulunmak.
- Yüksek ihtiyaç duyulan ve yetkin insan ve iş gücünü, farklı disiplinlerden araştırmacı ve mühendisleri yetiştirerek, Marmara Bölgesi ve Türkiye’deki öncelikli sismik boşlukların incelenmesinde şehirler ve sanayi için oluşturulan deprem riskinin azaltılmasına yönelik gerekli çalışmaları yürütecek kapasiteyi artırmak. Aktif fay araştırmaları alanında, hedefe yönelik eğitim, bilgi ve kaynak paylaşımı faaliyetlerini yürütmek.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı